2 Kasım 2011 Çarşamba

bir not

Ne zordur mutlu başladığın günü mutlu bitirmek. Hep bir hevestir dolu dolu yaşayabilmek bir günü. Yaşamışsındır aslında. Mükemmeldir o gün ya son dakika telefonuna bir mesaj gelir, ya birisi arar, ya bir arkadaşını görürsün...
Hemde görmemen gereken bir arkadaşını sonra film başlar, mesaj atar sana sorun sen bile değilsindir aslında. Eşlik ettiğin arkadaşlarının bitmeyen bir durumudur. Sende patlar konu ortak arkadaş sensindir. Arada kalmazsın aslında hiç. İki tarafıda seviyorsundur. Sorun ne yapacağındır. Vereceğin karar o an için birşey ifade etmese de dönüşte anlarsın ki hayat kurtarmışsındır. Hemde birden fazla...
Şimdi eksileri ve artıları yazalım hadi. Bir süre arkadaşlarınla eğlenceli vakit geçirmek artı. Bitti bile. Kardeşim dediğin insanın deliye dönüşünü görmek, donup kalmak olanlara, ağlamak, tanıyamamak, bir sonu seyretmek yok yok hatta noktayı koymak, hiçbirşey yapamamak, kalbini yatıştırmaya çalışmak, kendini avutmak gülen surat takliti yapmak yine yeniden... Bunlarda eksiler.
Ve sana gelelim hayat bu gün de bana zordun, bu günde beni sınadın. Ama bak öğrenmişim düşe düşe nasıl kalkılacağını. Bu da en büyük artın bana.
Bir de ben sana eksi vereyim mi? Neden mi? Görmüyor musun bu omuzlar küçük, taşıyamıyor işte, bak yine dizlerim kanadı, yine düştüm acılara...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder