2 Kasım 2011 Çarşamba

Yalnız

Küçük bir çocukken oyun oynamaya başlar hayat insana kardeşin yoktur belki. Belki de vardır ama yok dan bir farkı yoktur o zaman bütün oyunlarının tek kişilik oyuncusu senaristi ve yönetmeni olmaya başlarsın. Büyürsün yavaş yavaş anlatmaya çaşığtığını dinleyen azdır yada anlayan kimse bakmıyordur senin baktığın aralıktan hayata. Senin anlamlar yüklediğin o minicik kağıt parçası bir başkası için çöp gibi fırlatılıp atıldıysa o zaman başlarsın belki birşeylerin ters gittiğini anlamaya. Suskunlaşırsın çoğu zaman sen bile kendini çözemezken insanların seni anlamasını beklemekten vazgeçersin usul usul. Seninle olan şeyler çoğu zaman kulaklığındaki müzik, odandaki kitaplar olur. Senin anlatabildiğinde kaleminin her darbesiyle şeküllenen kağıt olmaya başlar yazılarını biriktirdiğin ciltli o küçük defterindir belkide artık senin mahremin haline gelmiştir bile. sakınırsın kimseye göstermek istemezsin. Büyüyorsundur, hayata kayıplarla devam etmeye başlarsın, çocukluk arkadaşını kaybettiğinde annen bile anlamamıştır belki seni. Sokaklara atarsın kendini, ağlarsın deli gibi kimse anlamazken seni sırtını yasladığın duvarda bulursun desteği... onun verdiği soğukluk rahatlatır seni. İnsanlar yüzüne sebepsiz boşlukta bakarken sen hıçkıra hıçkıra ağlarsın yaşamanın nefes almanın zorluğuyla... ve kayıpların devam edeceği gerçeğini öğrenmiş olmanın verdiği acıdır belki zor gelen... her seferinde biraz daha yalnız kalmak...
Sonra seversin belki sevginin karşılıksız çıkması bir kez daha yalnız bırakır seni. sonra unutursun onu da yada onun gibi birşey işte. devam edersin hayallerin vardır geleceğine dair. kendi yolunu çizmişsindir belki yapmak istediğin ile sana yaptırılan arasında dağlar kadar fark varken yalnızlık seviyen hızla yükselmeye başlamıştır anlarsın... Bak yine sevmeye başlıyorsun, belki diyorsun içimde kirletmeden sakladığım bu sevgiyi verebilrim ona diyorsun ve sonradan anlıyorsun senin baş kahramanın yapmaya çalıştığın adam kendi oyununda gecikmiş bir oyuncu yerine bir süreliğine seni kullanmış. Bak bir kademe daha yalnızsın artık. Peki şimdi diyorsun bakıyorsun hayatına, evet biraz hastasın da artık, kalp ritmin hiç normal değil hayat gibi. Ani bir terkedişle acı vereceğin insanları düşününce kendini soyutlamaya çalışıyorsun biraz daha ve düşününce gerçekleri seni seven insanları, sevdiğin onca insanı korkuyorsun yaşamaktan da ölmekten de... Artık ikilemde kaldın, korktuğun her şey adına ne yapacağını bilemezken düşünürsün uzunca süren yalnızlık köşelerinde...
Evet ailen vardır, evet canın ciğerin dostların vardır. Uykuya dalmak için gözlerini yumduğunda yatağını paylaştığın insan bile uykunda seni koruyamıyorsa, işte o zaman bil ki herkes yalnız bu hayatta...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder