Fazlaca içindeyim düşüncelerimin. Fazlaca uzaktayım duygularıma. Düşüncelerim bana nefes aldırmamaya başladı tekrardan. Soluksuz bir gecenin koynundayım çaresiz. Bilinmedik bir nota kulaklarımda cereyan ediyor. Bulutlu zamanı daha da kapatıyorum hislerimle. Karamsarlığa itiyorum hayallerimi istemsizce.
Yine dans ediyor kelimeler kafamda ve yine anlatacak kimsem yok yanımda. Sadece bir kalem ve bir kağıt kalıyor düşüncelerimi kusmaya. Boğuyor ruhumu harfler, kelimeler, anlamsız cümleler. Anlamsız mıydı gerçekten. Dinleyecek kimse bulamadım. Aramadım aslında anlatmak için. Kendimi kendime teslim ettim her zamanki gibi. Kendime mahkumdum aslında. Bir gitaristin sadece gitarı vardır ya anlatacaklarını dinleyen benim kimim vardı? İyi değilim yazacaklarımı okutacak kadar. Çizemiyorum duygularımı kağıtlara kifayetini yitirmeye başladı yine çizgilerim. Ezbere gidiyor duygularım kalemimle aynı çizgilerle doluyor kağıtlarım aynı darbeler, aynı dans hiç bilinmedik hareketlerle…
Boş sokaklardı huzuru getiren, boş anlardı yürürken bir sürü insanın içinde ve bomboş gelmeye başladı bakışları insanların. Bu boşluklar kumpanyasında dolu olan hislerim vardı anlatamadığım ve anlatamayacağım sanırım gerçekten ne düşündüğümü. Sahi? Ben gerçekten ne düşünüyorum? Ne hissediyorum? Hissediyor muyum yada…
Iskaladığım anlar, yitirdiğim insanlar, tiksindiğim duygular ve yaşamaya mecbur bırakıldığım hayat parçaları. Yitiremiyorum sizleri, en sevdiklerimi bu kadar kolay yitirebilirken…
Ben bir beceriksizim hislerini bile söyleyemeyen, ben sadece bir kadınım duygularımı anlatamayacak kadar beceriksiz ve biliyorum ben sadece bir insanım yanlışlardan kaçmaya çalışırken tam da kucağında bulduğum…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder